Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alper Dardeniz’in “Dünya Toprak Günü” Mesajı

Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alper Dardeniz’in “Dünya Toprak Günü” Mesajı

     Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alper Dardeniz, 5 Aralık “Dünya Toprak Günü” nedeniyle yazılı bir mesaj yayımladı. Yayımlanan bu mesajda şu ifadelere yer verildi; “Toprak o kadar cömert ki, dökülen her damla alın terinin karşılığını verir. Milli ekonominin temelinin ziraat olduğunu her fırsatta dile getiren Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, toprağın önemini bu veciz sözüyle ifade etmiştir. Bu bağlamda, toprağın öneminin daha iyi anlaşılmasını sağlamak ve küresel bir farkındalık oluşturmak amacıyla, ‘Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) öncülüğünde 2002 yılından bu yana her yıl 5 Aralık tarihi “Dünya Toprak Günü” olarak kutlanmaktadır. Bugün yapılan etkinliklerle, insanlığın beslenme kaynağı olan bu önemli ve kutsal varlığın bilinçsizce tahrip edilmesinin önlenmesi ve amacına uygun şekilde kullanımının teşvik edilmesi yönünde küresel bir farkındalık oluşturulması hedeflenmektedir.

     Canlıların yaşamsal ihtiyaçları için gerekli besin maddelerini temin ettikleri ve barındıkları yegâne ortam olan ‘toprak´, insanlara yiyecek, giyecek, yakacak ve barınma gereksinimlerini karşılanması için doğrudan ya da dolaylı imkânlar sunmaktadır. Dünyada nüfusun artması ile bunun sonucunda meydana gelen kentleşme ve sanayileşme nedeniyle toprak ve su kaynaklarının kullanımı olağanüstü artış göstermiş, böylece başta toprak olmak üzere bütün doğal kaynakların aşırı kullanımıyla meydana gelen kayıplar telafi edilemez boyutlara ulaşmıştır.

     Sınırlı ve sonlu olan toprak kaynaklarımızdaki kayıplara karşı zamanında önlem alınamaması son derece vahim sonuçlar doğurabileceğinden, atalarımızın bize bıraktığı mirası iyi kullanmak adına, onların bilinçli bir şekilde uyguladıkları gibi yerleşim yerlerimizi verimsiz yamaçlara kurmalı, verimli taban arazilerini ise tarım için kullanmalıyız.

     Ülkemiz topraklarının en önemli sorunlarının başında, tarım arazilerimizin amaç dışı ve yanlış kullanımı ile birlikte toprak erozyonu, toprak tuzluluğu ve çoraklaşma problemleri gelmektedir. Uzun yıllardır milyonlarca dekar birinci ve ikinci sınıf tarım arazisi konut, sanayi ve turizm yapılaşmaları yüzünden elden çıkmış ve araziler kabiliyetlerine uygun şekilde kullanılamamıştır. Alınan bütün yasal önlemlere rağmen, özellikle sulamaya açılmış olan tarım arazilerimiz de benzer şekilde önemli miktarda azalma kaydetmiştir.

     Her yıl 1,4 milyar ton toprağın kaybolup gitmesine neden olan erozyon, Ülkemiz topraklarının diğer önemli bir sorunudur. Topraklarımızın yüzde 90’ı erozyon, 2,78 milyon hektarı tuzluluk ve drenaj, 1,5 milyon hektarı ise çoraklaşma tehdidi altında bulunmaktadır. Akarsularımız, birim metreküpte ABD’den 6, Avrupa’dan 17, Afrika’dan 22 kat daha fazla toprağı beraberinde taşıyıp sürüklemektedir. Milyonlarca yılda oluşan topraklarımızın bir çırpıda kaybedilmesinin önlenmesi ve gelecek nesillere miras olarak yok edilmeden teslim edilebilmesi bütün insanlık adına son derece önemlidir. Unutmayalım ki; “toprak insana bağlı değil ancak, topraktan yaratılmış olan insan tam anlamıyla toprağa bağlı ve bağımlıdır.”

     Bu vesileyle, 5 Aralık “Dünya Toprak Günü”nüzü kutlar, bütün üreticilerimize nice bereketli ve kazançlı yıllar temenni ederim.